Bir Yapıyı Ayakta Tutan Beton Değil, Mühendisliğe Bakışımızdır

Deprem gerçeğinde güven, saygı ve işbirliğinin önemi

   Ben bir inşaat mühendisiyim. Yıllar boyunca onlarca şantiye, farklı farklı ülkeler, insanlar ve nice uluslararası projeler gördüm ama hâlâ aklımdan çıkmayan anlar var.

   Bu anlardan birinde; bir şantiyede denetime gittiğimde, donatıların bükülme işlemi esnasına kırıldığını,deforme olduğunu ve uygunsuz imalat olduğunu fark ettim. Kabul etmediğimde taşeron mühendisi ve ustası aynı anda itiraz etti:

   “Biz yıllardır bu işi yapıyoruz, böyle demir görmedik. Bu demir hatalı, çürük. Bize yanlış malzeme göndermişler.”

   Projeyi açtım, malzemenin sınıfını ve etiketini kontrol ettim. Malzeme doğruydu. Asıl sorun, kullanılan bükme aletindeydi. Bükme işlemine uygun olmayan alet yüzünden bütün donatı hurdaya çıkıyordu. Ustadan demiri (inşaat çeliği) bükmesini istedim; 90 dereceye geldiğinde demir (inşaat çeliği) kırıldı. Sonra kendi elimle, doğru teknikle neredeyse 360 derece büktüm ve şöyle dedim:

   “Sorun demirde değil, yanlış yönteminizde. 30 yıllık usta da olsanız, 30 yıllık mühendis de olsanız, doğru bilgi olmadan yıllar sadece boş geçmiş demektir. Bu hatalar sadece zaman değil, milli servet kaybıdır.”

   O gün bir kez daha gördüm: İnşaat mühendisliğinde asıl sorun malzeme değil, bakış açısıdır.

Yapılar da İnsan Gibi

   Nasıl ki bir göz tek başına göremez, kalp tek başına yaşayamaz; bir kolon ya da kiriş de tek başına bir bina değildir. Yapılar, parçalarının uyumuyla ayakta kalır. Bu uyumun temelinde mühendislik bilgisi, disiplin ve ciddiyet vardır.

Deprem Gerçeği

   Türkiye deprem kuşağında. Bu nedenle yapılarımızı “ben bilirim” diyerek değil, yönetmeliklere ve mühendisliğin doğrularına göre yapmak zorundayız.

   Sohbet ettiğim eski bir müteahhit bana şunu söyledi:

“Mühendislerden daha iyi bilirim. Eğer hata varsa mühendis imza atmayacak, suç mühendislerin.”

   Oysa bu kişi, 1999 Kocaeli depreminde mühendis gözetiminden uzak olarak yapılmış ve iskânına günler kalmış olan binasını kaybetmişti. Yani, yeni binası yıkılmıştı. Bugün hâlâ kendisini bilge ilan etmesi, işte tam da bu zihniyetin nelere mal olduğunu gösteriyor. Deprem, “ben bilirim” sözünü değil, yalnızca mühendisliğin doğrularını tanır.

Ustaların Direnci

Şantiyelerde sıkça duyduğumuz cümle şudur:

“Ben bilirim, 30 yıldır bu işi yapıyorum.”

   Ama 30 yıl boyunca yapılan bir yanlış, onu doğru yapmaz. Defalarca anlattığınız bir imalatı, siz arkanızı döndüğünüzde kendi bildiği gibi yapan; hatasını gizleyen ustalar vardır. Bu tavır sadece işi baltalamaz; bir yapının geleceğini de tehlikeye atar.

   Çözüm aslında basittir: Şeffaflık, disiplin ve mühendisle işbirliği. İnşaat mühendisliğinde küçücük bir detay, ileride yüzlerce hayatı kurtarabilir.

Halkın Küçümsemesi

Vatandaşlardan da sık sık şunu duyarız:

“Mühendis sadece imza atıyor. Yaptığı bir şey yok.”

   Oysa bir yapının sağlamlığına sadece duvarlar örnek değildir. Zemin etüdü, statik hesap, malzeme kalitesi, deprem yönetmeliği… Bunların her biri hayati öneme sahiptir. Görünmeyen bu emek fark edilmediğinde, bedelini hepimiz öderiz.

Mühendislikte Etik

 Sorun yalnızca vatandaşta veya ustada değil, bazen meslektaşlarımızda da görülüyor. Büyük şantiyelerde farklı alanlarda çalışan mühendisler vardır. Bazen biri, tecrübesi olmayan konularda kendisini “biliyor gibi” gösterir. Başkasının emeğini basamak yapar. Bilgi eksikliğini gizler.

   Bu, hem etik dışıdır hem de tehlikelidir. Çünkü mühendislik sadece bilgi değil, aynı zamanda sorumluluktur. Gerçek mühendislik, bilmediğini kabul etmek, öğrenmeye açık olmak ve en önemlisi insan hayatını ön planda tutmaktır.

Çözüm: Doğru Bakış Açısı👍👍👍

  1. Vatandaş için: Mühendise güvenmek, onun bilgisini küçümsememek hayati önemdedir.
  2. Ustalar için: Şeffaf, disiplinli ve işbirliği içinde çalışmak hem işi kolaylaştırır hem güvenliği artırır.
  3. Mühendisler için: Etik değerlere bağlı kalmak, bilmediğini itiraf etmek ve öğrenmeye açık olmak bir erdemdir.

Deprem “ben bilirim” tanımaz; sadece mühendislik doğrularını tanır.👏👏👏

Son Söz

   İnşaat mühendisliği yalnızca beton ve çelikten ibaret değildir. Biz, her projemizde insanların hayatını koruyan görünmez bir kalkan inşa ediyoruz.

   Bir bina yalnızca m²’den ibaret değildir; içinde bir ömür vardır. O ömrün güvenle sürebilmesi için mühendisliğe ve mühendislere doğru bir bakış açısıyla yaklaşmak şarttır.

   Ve genç meslektaşlarım için son bir cümle:

Unutmayın, siz sadece binalar değil, güven inşa ediyorsunuz.

💬 Peki sizler için;

Mühendisliğe güvenmek bir tercih mi, yoksa hayati bir zorunluluk mu?

💬 Okuduğunuz için teşekkür ederim. Görüş ve katkılarınızı yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Cem Sevencan

İnşaat Mühendisi

Deneyimler, Eleştiriler, Yorumlar ve Merak Edilen Konular Üzerine Paylaşımlar

Category
Tags

Henüz yanıt yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir